sultanahmetteki dikilitaşın tarihçesi

Bugün İstanbul'da dikilitaş adını verdiğimiz anıt, Eski Mısır eseri. Eski Mısır'dan çıkarılarak dünyanın çeşitli kentlerine dikilitaşlar götürüldüğü olmuş. İstanbul'daki dikilitaş ilk şekilde MÖ 1547 yıllarında Firavun III. Tutmosis adına Yunanlıların Heliopolis adını verdiği Annu kentinde dikilmiş. Üzerinde Hiyeroglif yazısı ile Tutmosis'in zaferleri yazılmış. Taş ilk olarak Bizans İmparatoru Constantinus'un ilgisini çekmiş ve Mısırlılara yalnızca name yazarak bu taşın kendisine gönderilmesini istemiş: "Gemileriniz Karadeniz'e çıkarken sizleri cömertçe karşılayan ve beslenmesine yardımcı olduğunuz bu şehrin güzelleşmesine katkınız olması için bu yekpare taşı yollamanız yerinde olur." Dikilitaş'ın İstanbul'a ne süre gönderildiği tam şekilde bilinmiyor.



Bilinen, taşın kente geldikten sonradan iri zaman yerde yatması. İmparator Thedosius başa geçtikten ardından bu dikilitaş'ı hatırlamış. Birçok zafer ele geçiren imparator, belki bu zaferlerini anlatması için Mısır krallarının yaptığı benzeri tek dikilitaş dikmek istiyordu. Kadırga limanından hipodroma kadar olan mesafede özel tek yol hazırlatılarak taşın bugünkü yerine taşınması 3 gün, burada bir kaide üzerine dikilmesiyse 32 gün sürmüştü.

Belki bu sırada belki de daha öncelikle taşınırken alt kısmındaki hiyerogliflerden bir tanesi ziyan gördü İstanbul Sultanahmet meydanındaki dikilitaş üzerindeki metin gerçekten devasa gizemler barındırıyor. Taş, 390 yıllarında Bizans İmparatoru Theodosius'un emriyle Hipodrom'a dikildi. Kaidedeki kabartmalar üstünde I. Theodosius, oğulları, karısı, Arkedios, Honorios ile İmparator II. Valantinianos görülür. Ayrıca Hipodrom sahneleri ve anıtın dikilişini gösteren tasvirler de vardır. Pembe granitten yekpare hazırlanmış 19,6 , kaidesiyle birlikte 24,87 m. yüksekliğinde olan taşın 4 yüzündeki metinse dilimize yaklaşık şöyle çevriliyor:

Yorumlar